Bayram yemeğini önceden deneyelim dedik…

Bayram yemeğini önceden deneyelim dedik..

Soğanı sooyduummm, eti koyduumm been biirr yeee meeeekkkk uuuyyy duuuurrrr duummmm :)))

Bayram sofrası için ana yemek ne yapalım derken bir yemek uydurdum.. İçine konan malzemelere şaşırmayın ama çook lezzetli oldu. Bende sizinle paylaşayım dedim.

Evde iki parça antrikot vardı. 2 orta boy soğanı piyazlık gibi doğradım. Zeytinyağında kavurdum ama aslında suyunu da salınca pişirdim demek daha doğru. Kalın tabanlı bir tencere kullandım. Soğan kavrulurken içine bir tatlı kaşığı kadar toz şeker, bir çay kaşığı kadar da tarçın ilave ettim.. Evet yanlış duymadınız tarçın.. Bir yemek kaşığı kadar da susam ekledim. Soğanlar pişerken, etleri ısıtılmış çelik tavaya hiç yağ koymadan yerleştirdim (bu aşamada fotoğraf çekmeyi unuttum 🙁 ) her iki tarafı birazcık kızarana kadar pişirdim. Ayrı bir yere dinlenmeye aldım. Soğanlar pişince etleri parmak parmak doğradım ve soğanların içine ekledim. Biraz pişmeye ihtiyaçları vardı, biz de de daha önceden açılmış bir beyaz şarap bulunuyordu. Bir su bardağı kadar beyaz şarabı yemeğin kenarından ekledim. Kaynamasını bekledim, bir tutam taze naneyi çok ince değil ama herbir yaprağı birkaç parçaya bölüp ekledim. Daha sonra altını kısıp kapağı kapattım. Ramazan günü şarap olmaz demeyin, şarabı sıcak yemeğe koyup kaynattığınız zaman içerisindeki alkolu uçuruyorsunuz. Pişene kadar hiç alkolü kalmıyor böylece gönlünüz rahat olarak tüketebilirsiniz. Kapağını yaklaşık 10 dk kadar açmayın. Daha sonra etin yumuşayıp yumuşamadığına göre pişmeyi sürdürebilir veya ocaktan alabilirsiniz. Biz yanına çoban salata ve börülce salatası yaptık. Köy ekmeğimizi kızarttık, et yemeğimize eşlik etti.

Biz yaptık oldu, tadını da pek sevdik.. Size de önermek istedim..

Sevgi ve tat ile kalın..

Not: Bayramlık çikolataları almak için geç kalmadınız.. Pazartesi günü de şehirdeyiz..;))

Ege Tv Sihirli Sofralar’da Nostaljik Tatlar, sunday ve mozaik Pasta…

Merhabalar..

Bugünler pek telaşlı geçiyor.. Muhteşem bir tatilin peşinden (detayları daha sonra..) Ege Tv de Sihirli Sofralar da ikinci kez konuk oldum. Yine çok eğlendim, çok konuştum..

Bu gün meyvalı, çikolata soslu vanilyalı dondurmalı cup ile çocukluğumuzun tadı mozaik pasta yaptık. Yine pek güzel sohbet ettik, çenemiz bol olduğundan son anlarda yine koşturarak ikramlıklarımızı tamamladık. 🙂

Kaçıranlar için mozaik pastanın malzemelerini ve tarifini paylaşmak istedim. Zamanı olanlar facebookta yüklediğim ve yükleyeceğim videolardan programın tümünü izleyebilirler. 🙂

Gelelim Mozaik Pastaya..

Önce malzemeler..

1 yumurta
125 gr tereyağı
2 yemek kaşığı kakao
1 çay bardağı toz şeker
250 gr kırıklanmış petibör bisküvi..

Nasıl yapacağız?? çok kolaayy…

şeker ve yumurtayı biraz çırpıyoruz. İçine erittiğimiz tereyağını döküyoruz. Daha sonra kakaoyu ve bisküviyi ekleyip iyice karıştırıyoruz. Dilerseniz, portakal kabuğu rendesi, badem, fıstık, ceviz, incir, kayısı veya taneli reçellerden içine ekleyebilirsiniz.. Nasıl yapmak isterseniz.. Gönlünüz nasıl çekerse..

Afiyet bal şeker olsun..

Domates sosu

İyi geceleerr…

Şimdi gece gece nereden çıktı bu domates sosu demeyin… Benim bütün tariflerim bu saatlerde geliyor biliyorsunuz…:))) İşler güçler anca bitiyor… Neyse, gelelim domates sosuna.. Yine kolay, yine pratik, yine çok lezzetli…

Önce domatesleri iri iri doğruyorsunuz. Bizim domatesler biraz küçüktü ikiye bölmek yetti. 1 kilo domates için 1 baş sarımsak gibi hesaplayabilirsiniz. Ama çok seversiniz, çok koyarsınız, az seversiniz az koyarsınız.. Kabuğuyla olduğu gibi koyacaksınız. Sadece sarımsak başını enine kesiyorsunuz kesilmiş iki parçayı da domateslerin arasına koyuyorsunuz. 1-2 dal kekik mümkünse taze, bende taze yoktu kurutulmuş dal kekiği koydum. Hepsinin üzerine zeytinyağı gezdirdim. Biraz da deniz tuzu ekledim ve 200 derecede ısıtılmış fırında domatesler pişene kadar pişirdim. Bu yaklaşık yarım saat veya 45 dk civarında sürüyor..

Daha sonra, sarımsakların kabuklarını çıkartıyoruz, kekik dalını çıkartıyoruz.. geri kalanını tümüyle rondonun içine koyuyoruz. İşte bu.. Sosumuz hazır.. ister etin, ister balığın, ister makarnanın.. neyin üzerine, kenarına koymak isterseniz..

Afiyet Olsun..

Tam buğday unundan somon balıklı mantı mı deseeem ravioli mi deseemmm??? :)

Merhabalar…

Geçtiğimiz cumartesi günü bütün gün dekorasyonunu yaptığım anaokulunun montajındaydım. Bir de üzerine migrenim atak yapmıştı.. Zor bir gündü anlayacağınız.. Koşarak eve geldim, ev halkına ben yatıyorum diyerek hemen yattım uyudum.. 1 saat kadar uyumuşum, kalktım… hımmm.. birşeyler yapmalıydım.. Bu arada migren ilacı etkisini göstermiş, ağrım geçmiş, sersemliği geçmemişti.. Bu durumda hamur yoğurmak acaip iyi geliyor bana.. Mutfağa doğru yöneldiğimde ev halkından bir nida yükseldi..Allaahhh yine bişi yaratacaaakkk!!! nereden biliyorlarsa..:)))

Yediğimiz şeyin glisemik endeksinin düşük olması gerekiyor.(Diyetteyiz ya.. ) Ama canım da makarna istiyor.. Tam buğday unundan makarna yapıp içini de doldurursak gayette güzel olur dedim. Atillamu dan somon almasını rica ettim.. 1 bardak una 1 yumurta hesabıyla hiç su koymadan, sadece bir fiske tuz ilave ederek hamurumu yaptım.. Yarım saat kadar hamurun içindeki glutenlerin sakinleşmesini bekledim. Aldım elime oklavayı vee mantı kalınlığında açtım.. (tamam itiraf ediyorum, biraz daha ince..)

Bu arada Atillamu, somonla geldi. Onları küçük küçük parçalara ayırdık, içine sarımsak attığımız zeytinyağında (az bir yağ) çevirerek pişirdik. Pişerken tuz ve taze çekilmiş karabiber ekledik. Ateşten almadan önce, incecik kıyılmış maydonoz ilave ettik.

İnce açılmış hamurun yarısına belli mesafelerde somonlardan koyduk, hamurun (yufkada diyebiliriz) diğer yarısını somonlu yarının üzerine örttük. Sonra hamur kesici ile karelere böldük (yuvarlak ravioli kesme aleti büroda) (bilmeyenlere, profesyonel mutfağım mimar olarak çalıştığım büromda) Bir yandan 1 litresine 1 çorba kaşığı tuz eklediğimiz 3-4 litre suyu kaynattık. Bu hamurları kaynamış suya attık. 4-5 dk. içerisinde pişti. Süzgüyle sudan çıkarttık, başka bir tavada zeytinyağı kızdırıp süzdüğümüz balıklı mantıları arkalı önlü çevirerek biraz lezzetlendirdik. Servis yaparken üzerine parmesan peyniri rendeledik.. Afiyetle de yedik. Darısı başınıza..

Size de AFİYET OLSUN…

Vişne likörü

Ee Vişne pazara, sonra da bizim eve düştüü…

 Tabi biz de hemen vişne likörü yapmaya hazırlandık.. Ev yapımı vişne likörü için gereken malzemeler;

tarçın çubuğu, karanfil, muskat, toz şeker ve elbette vişne..

Maalesef annemden öğrendiğim onun da annesinden öğrendiği gibi bunların hiç birinin ölçüsü yok.. her şey göz kararı.. bunların hepsini bir araya getirip kavanoza koyuyorsunuz.. sonra da güneşe.. Güneşte 15 gün de bekleyebilir 25 gün de.. bu tümüyle kavanozunuzun ne kadar güneş aldığı, havanın ne kadar sıcak olduğuyla ilgili bir durum.. Vişneler fermante olduğunda likörünüz olmuştur. Daha sonra dilerseniz içine votka, cin, rom gibi alkoller ilave edebilirsiniz.

 

Geçen yıldan kalan içmeye kıyamadığımız son lokmaları da kadehlerimize koyup keyfimize baktık.. Size de nice keyifler..

Sevgi ve tat ile kalın..

Böğürtlen reçeli

Eh bi böğürtlen reçeli kalmıştı yapmadık.. onu da yaptım.. hadi bakalım..

Malzemeler diğerleriyle aynı..

1 ölçü böğürtlen
1 ölçü şeker
1 tatlı kaşığı (ölçünüze göre değişir ama..) limon suyu

Yapılışı da diğerleriyle aynı…

Bir gece önceden böğürtlen ve şekeri bir kaba koyarak bekletiyoruz. Ertesi gün tencereye koyup kısık ateşte, köpüklerini ala ala yaklaşık 10 dk. kaynatıyoruz.

Kavanozun içinde reçelimin rengi belli olmuyor diye köpüklerin fotoğrafını da koydum.. Böyle muhteşem bir renk oluyor bu böğürtlen denen meyva… mmmmm….

 İçine limon suyu ekliyoruz. Bir taşım daha kaynatıyoruz. Kavanozlara koyup, üzerine kağıt havluyu 2 kat yapıp kapatıp güneşe koyuyoruz. 15 gün güneş gördükten sonra muhteşem renkte, güneşte pişmiş böğürtlen reçelimiz hazır olacak..

Şimdiden afiyet olsun..