Çikolata
Çikolata, insana “bir ısırıkta dünya güzelleşti” hissi veren o sihirli yiyeceklerden biri. Şöyle düşünün: moraliniz bozuk, işler yolunda gitmiyor, dışarıda hava kötü… Tam o anda bir parça çikolata ağzınıza attığınızda ne oluyor? Sanki bir “mutluluk düğmesi” var ve o düğmeye basılmış gibi. Birden dünya daha parlak, hayat daha güzel ve sorunlar daha minik görünmeye başlıyor. Çikolatanın bilimsel olarak mutluluk hormonları salgılattığı söylenir ama biz hepimiz biliyoruz ki asıl gerçek şu: Çikolata, stresin yediği tokadın karşılığıdır!
Mesela, sabah gözlerinizi açtığınızda güne başlamak istemiyorsanız, yatağın altına saklanma planları yapıyorsanız, bir parça çikolata sizi “Tamam ya, kalkarız. Kahveye gerek yok, bizde çikolata var!” moduna sokar. Yani çikolata, kahvenin o sabah enerjisini bile kıskandıracak bir güce sahip.
Bir de o ilk ısırık anı var ya… Hani o çikolatanın ağızda erimeye başladığı an? İşte o sırada hayat sanki ağır çekime geçiyor. Sanki dünya birkaç saniyeliğine duruyor, “Bir dakika, şu an çok önemli bir şey oluyor” diye düşündürüyor. Beyninize tatlı bir sinyal gidiyor: “Aman Tanrım, neden her şey çikolata değil?”
Çikolata bazen de içimizde gizli bir Zen ustası gibidir. Mesela, stresli bir gün geçiriyorsunuz, her şey üst üste geliyor. Bir parça çikolata alın ve o anda sanki beyniniz size şöyle diyor: “Tamam, sakin. Derin nefes al. Şimdi sorunların çözümüne odaklanabilirsin… Ya da belki sadece bir parça daha çikolata yiyebilirsin!” Çikolata, her zaman en mantıklı çözümü bulur: Biraz daha çikolata!
Ve tabii ki, çikolata aşkın resmi sponsoru! Romantik bir film izlerken, o sahnede karakterler göz göze geldiği anda, elinizde bir çikolata yoksa o sahne tam anlamıyla yaşanmamış demektir. Çikolata, aşkın en tatlı destekçisidir. Birine “Seni seviyorum” demenin en güzel yollarından biri, “Biraz çikolata ister misin?” diye sormaktır. Bu soruya “Hayır” diyen insan da pek yoktur zaten!
Son olarak, çikolata insanın içindeki gizli süper kahramanı ortaya çıkarır. Hani markette çikolata reyonuna gidip, rafta son kalan çikolatayı gördüğünüzde bir anda içinizdeki o ani güç patlamasını hissettiniz mi? Bir bakmışsınız, tüm enerjinizle çikolataya doğru hamle yapıyorsunuz! Sonra da o tatlı zafer duygusu: “İşte, bu benim!”
Çikolata, sadece bir tatlı değil; bir terapi, bir neşe kaynağı, bir yaşam koçudur. Kısacası, hayat bir parça çikolatayla her zaman daha iyidir!
Your content goes here. Edit or remove this text inline or in the module Content settings. You can also style every aspect of this content in the module Design settings and even apply custom CSS to this text in the module Advanced settings.
Sabahları neşeyle uyanmamızı sağlayan, bize yüksek yaşam enerjisi bahşeden bir işimiz var. Emeğimizle, hayatınızın en unutulmaz ve mutlu dönüm noktalarının yakın tanığı, bir parçası oluyoruz.
Hayatınızın köşe taşı dönemeçlerinde...
... biz hep yanınızdayız.
Sonradan hatıralaşacak...
Zihninizin içine, belleğinizin mutluluk katına yerleşen sürpriz anıların eşlikçisiyiz.
Genzinizde hissettiğiniz hoş bir rayiha, damağınızın bir köşesindeki tatlılık biziz.
Sebepsizce gözlerinize yerleşen pırıltı, yüzünüzdeki küçük gülümsemenin şahidiyiz.